‘İktidar için ölüm kalım meselesi…’
CHP’ye yönelik operasyonlarla ilgili AKP koridorlarında konuşulanlar kulislerden sızdı.
CHP’nin 31 Mart Yerel Seçimleri’nden galibiyetle ayrılmasının ardından AKP ile başlayan ‘normalleşme/yumuşama’ dönemi kısa sürdü. Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in tutuklanmasıyla başlayan sürecin devamında aralarında İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar ve Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’in de bulunduğu çok sayıda belediye başkanı tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Belediyelere yönelik operasyonlar sürerken, bir yandan da kurultay davasından çıkacak sonuç merakla bekleniyor.
Nefes Gazetesi yazarı Nuray Babacan, CHP’ye yönelik yargı süreciyle ilgili AKP’de konuşulanları köşesine taşıdı.
Kulislerde “İktidarın ölüm kalım mücadelesine girdiği” yönünde yorumların yapıldığını öne süren Babacan, AKP’den ‘uzaklaşmış önemli bir siyasetçi’nin “Gelinen nokta histeri gibi” dediğini iddia etti. AKP’li aktif bir siyasetçinin ise “Bu yüzden tüm tuşlara birden basılıyor. Siyasi strateji bir yere kadar kabul edilebilir. Ancak, gelinen nokta histeri gibi” dediğini aktardı.
Babacan’ın “Tüm tuşlara basıyor” başlıklı yazısı şöyle:
“Süreci analiz eden siyasiler, AKP’de yaptırılan tüm araştırmalarda bir sonraki seçimde partinin şansının olmadığının görüldüğünü ve seçeneklerin değerlendirildiğini anlatıyorlar.
Ülkedeki gergin siyasi havanın bilinçli yaratıldığını iddia edenler, gerçek sorunların konuşulmasının bu şekilde önlendiğini savunuyor.
‘Bu yüzden tüm tuşlara birden basılıyor. Çünkü bu iktidar için ölüm kalım meselesi. Siyasi strateji bir yere kadar kabul edilebilir. Ancak, gelinen nokta histeri gibi…’
Yukarıdaki sözler, AKP’den uzaklaşmış önemli bir siyasetçiye ait.
Örneğin; Meclis son üç yıldır gerçek anlamda çalıştırılamıyor. Grup yöneticisi arkadaşların yeterliliğini bir tarafa bırakın, AKP milletvekilleri inançlarını yitirmiş, çoğunluk bile sağlanamıyor. Yasalara gece dokuzdan önce geçilemiyor. Bu meclis ne büyük reformlara imza atmıştı. TBMM’nin için boşaltılmış gibi sanki. Kimsenin ülkeyi değiştirecek kararların burada alındığına inancı kalmamış gibi…’
Bu sözler de hala aktif siyasetin içinde olan bir partilinin isyanı…”

